Bu makalenin tam metin sürümünü arkadaşlarınız ve iş arkadaşlarınızla paylaşmak için aşağıdaki bağlantıyı kullanın.Daha fazla bilgi edin.
Mobil sığınma hastanelerindeki COVID-19 hastalarının belirsiz durumunu ve etkileyen faktörleri araştırın.
Şubat 2020'de Hubei Eyaleti, Wuhan Şehrindeki bir gezici sığınma hastanesine başvuran 114 COVID-19 hastası, kolayda örnekleme kullanılarak gruba dahil edildi.Hastanın hastalık belirsizliğini değerlendirmek için Mishel Hastalığı Belirsizlik Ölçeğinin (MUIS) Çince versiyonu kullanıldı ve etkileyen faktörleri keşfetmek için çoklu regresyon analizi kullanıldı.
MUIS'in (Çince versiyonu) ortalama toplam puanı 52,22±12,51 olup hastalık belirsizliğinin orta düzeyde olduğunu göstermektedir.Sonuçlar, boyutsal öngörülemezliğin ortalama puanının en yüksek olduğunu kanıtlıyor: 2,88 ± 0,90.Çoklu aşamalı regresyon analizi, kadınların (t = 2.462, p = .015) aile aylık gelirinin 10.000 RMB'den az olmadığını (t = -2.095, p = .039) ve hastalık seyrinin ≥ 28 gün olduğunu gösterdi ( t = 2,249, p =,027) hastalık belirsizliğini etkileyen bağımsız bir faktördür.
COVID-19'lu hastalar orta derecede hastalık belirsizliğindedir.Sağlık personeli, kadın hastalara, aylık aile geliri düşük olan hastalara ve hastalığı daha uzun süre seyreden hastalara daha fazla ilgi göstermeli ve hastalıklarının belirsizliğini azaltmalarına yardımcı olmak için hedefe yönelik müdahale önlemleri almalıdır.
Yeni ve bilinmeyen bir bulaşıcı hastalıkla karşı karşıya kalan COVID-19 teşhisi konan hastalar, muazzam fiziksel ve psikolojik stres altındadır ve hastalığın belirsizliği, hastaları rahatsız eden ana stres kaynağıdır.Bu çalışmada mobil sığınma hastanelerinde COVID-19 hastalarının hastalık belirsizliği araştırılmış ve sonuçlar orta düzeyde göstermiştir.Çalışmanın sonuçları, COVID-19 hastalarına bakım sağlayan herhangi bir ortamda hemşirelere, kamu politika yapıcılarına ve geleceğin araştırmacılarına fayda sağlayacaktır.
2019 yılının sonunda Çin'in Hubei Eyaleti, Wuhan'da ortaya çıkan 2019 Koronavirüs Hastalığı (COVID-19), Çin'de ve dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldi (Huang ve ark., 2020).Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bunu uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu (PHEIC) olarak listeliyor.Wuhan COVID-19 Önleme ve Kontrol Komuta Merkezi, virüsün yayılmasını sınırlamak için hafif hastalığı olan hastaları tedavi etmek için birden fazla mobil barınak hastanesi inşa etmeye karar verdi.Yeni ve bilinmeyen bir bulaşıcı hastalıkla karşı karşıya kalan COVID-19 teşhisi konan hastalar, çok büyük fiziksel ve çok ciddi psikolojik sıkıntı yaşarlar (Wang, Chudzicka-Czupała ve diğerleri, 2020; Wang ve diğerleri, 2020c; Xiong ve diğerleri, 2020).Hastalığın belirsizliği, hastaları rahatsız eden ana stres kaynağıdır.Tanımlandığı gibi, bu, hastanın hastalıkla ilgili olaylar ve bunların geleceği üzerindeki kontrolünü kaybettiği zaman olur ve hastalığın tüm evrelerinde (örneğin, teşhis aşamasında,… tedavi aşamasında veya hastalıksız hayatta kalma) (Mishel ve diğerleri, 2018).Hastalığın belirsizliği, olumsuz sosyo-psikolojik sonuçlar ve sağlıkla ilişkili yaşam kalitesinde düşüş ve daha şiddetli fiziksel semptomlarla ilişkilidir (Kim ve diğerleri, 2020; Parker ve diğerleri, 2016; Szulczewski ve diğerleri, 2017; Yang ve diğerleri, 2015).Bu çalışma, COVID-19 hastalarında hastalık belirsizliğinin mevcut durumunu ve etkileyen faktörlerini araştırmayı ve gelecekteki ilgili müdahale çalışmaları için bir temel oluşturmayı amaçlamaktadır.
COVID-19, esas olarak solunum damlacıkları ve yakın temas yoluyla yayılan yeni bir B tipi bulaşıcı hastalıktır.21. yüzyılda ciddi bir viral salgındır ve insanların ruh sağlığı üzerinde benzeri görülmemiş bir küresel etkiye sahiptir.2019'un sonunda Hubei Eyaleti, Wuhan Şehrinde COVID-19'un patlak vermesinden bu yana 213 ülke ve bölgede vaka tespit edildi.11 Mart 2020'de DSÖ, salgını küresel bir salgın ilan etti (Xiong ve diğerleri, 2020).COVIC-19 pandemisi yayılıp devam ettikçe, ardından gelen psikolojik sorunlar giderek daha önemli önermeler haline geldi.Birçok çalışma, COVID-19 salgınının yüksek düzeyde psikolojik sıkıntı ile ilişkili olduğunu göstermiştir.Bir pandemi karşısında, başta COVID-19 hastaları olmak üzere birçok insan, kaygı ve panik gibi bir dizi olumsuz duygusal tepki gösterecektir (Le, Dang, vd., 2020; Tee ML vd., 2020; Wang, Chudzicka -Czupała ve diğerleri, 2020; Wang ve diğerleri, 2020c; Xiong ve diğerleri, 2020).COVID-19'un patogenezi, kuluçka dönemi ve tedavisi henüz keşif aşamasında olup, tanı, tedavi ve bilimsel biliş açısından hala açıklığa kavuşturulması gereken birçok konu bulunmaktadır.Salgının patlak vermesi ve devam etmesi, insanları hastalık konusunda kararsız ve kontrolsüz hissettirdi.Teşhis konulduktan sonra hasta, etkili bir tedavisi olup olmadığından, tedavi edilip edilemeyeceğinden, izolasyon sürecini nasıl geçireceğinden, bunun kendisi ve aile bireyleri üzerinde nasıl bir etki yaratacağından emin değildir.Hastalığın belirsizliği, bireyi sürekli bir stres durumuna sokar ve kaygı, depresyon ve korku üretir (Hao F ve ark., 2020).
1981'de Mishel, hastalık belirsizliğini tanımladı ve onu hemşirelik alanına tanıttı.Birey, hastalıkla ilgili olayları yargılama yeteneğinden yoksun olduğunda ve hastalık, ilgili uyaran olaylarına neden olduğunda, birey, uyaran olaylarının bileşimi ve anlamı hakkında karşılık gelen yargılarda bulunamaz ve bir hastalık belirsizliği duygusu oluşur.Bir hasta, ihtiyaç duyduğu bilgi ve birikimi elde etmek için eğitim geçmişini, sosyal desteğini veya bir sağlık hizmeti sağlayıcısıyla olan ilişkisini kullanamadığında, hastalığın belirsizliği artar.Ağrı, yorgunluk veya ilaca bağlı olaylar meydana geldiğinde bilgi eksikliği artacağı gibi hastalığın belirsizliği de artacaktır.Aynı zamanda, yüksek hastalık belirsizliği, yeni bilgileri işleme, sonuçları tahmin etme ve tanıya uyum sağlama yeteneğindeki düşüşle ilişkilidir (Mishel ve diğerleri, 2018; Moreland & Santacroce, 2018).
Hastalık belirsizliği, çeşitli akut ve kronik hastalıkları olan hastalarda yapılan çalışmalarda kullanılmıştır ve çok sayıda sonuç, hastalığın bu bilişsel değerlendirmesinin hastaların çeşitli olumsuz sonuçlarıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.Spesifik olarak, duygudurum bozuklukları, yüksek derecede hastalık belirsizliği ile ilişkilidir (Mullins ve diğerleri, 2017);hastalık belirsizliği, depresyonun bir göstergesidir (Zhang ve diğerleri, 2018);ayrıca hastalık belirsizliği de oybirliği ile malign bir olay olarak kabul edilmektedir (Hoth ve ark., 2015; Parker ve ark., 2016; Sharkey ve ark., 2018) ve duygusal stres, kaygı veya zihinsel bozukluklar (Kim ve diğerleri, İnsanlar, 2020; Szulczewski ve diğerleri, 2017).Yalnızca hastaların hastalık bilgisi arama becerisine müdahale ederek tedavi ve sağlık hizmeti seçimlerini engellemekle kalmaz (Moreland & Santacroce, 2018), aynı zamanda hastanın sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini ve hatta daha ciddi fiziksel semptomları da azaltır (Guan ve et al. İnsanlar, 2020; Varner ve diğerleri, 2019).
Hastalık belirsizliğinin bu olumsuz etkileri göz önüne alındığında, giderek daha fazla sayıda araştırmacı farklı hastalıkları olan hastaların belirsizlik düzeyine dikkat etmeye ve hastalık belirsizliğini önemli ölçüde azaltmanın yollarını bulmaya çalışmaktadır.Mishel'in teorisi, hastalığın belirsizliğinin, belirsiz hastalık semptomları, karmaşık tedavi ve bakım, hastalığın teşhisi ve şiddeti ile ilgili bilgi eksikliği ve öngörülemeyen hastalık süreci ve prognozundan kaynaklandığını açıklar.Ayrıca hastaların bilişsel düzeyi ve sosyal desteğinden de etkilenir.Çalışmalar, hastalık belirsizliği algısının birçok faktörden etkilendiğini bulmuştur.Hastaların demografik ve klinik verilerinde yaş, ırk, kültürel kavram, eğitim durumu, ekonomik durum, hastalığın seyri, hastalığın başka hastalıklar veya semptomlarla komplike olup olmadığı hastalık belirsizliği algısını etkileyen faktörler olarak analiz edilir. .Birçok çalışma (Parker ve diğerleri, 2016).
Mobil sığınma hastanelerindeki COVID-19 hastalarının belirsiz durumunu ve etkileyen faktörleri araştırın.
1385 metrekarelik bir alanı kapsayan, üç koğuşa bölünmüş, toplam 678 yataklı mobil sığınma hastanesinde kesitsel bir çalışma yapılmıştır.
Kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak, Şubat 2020'de Hubei Eyaleti, Wuhan'daki bir mobil sığınma hastanesine başvuran 114 COVID-19 hastası araştırma nesnesi olarak kullanılmıştır.Dahil edilme kriterleri: 18-65 yaş arası;doğrulanmış COVID-19 enfeksiyonu ve ulusal tanı ve tedavi kılavuzlarına göre klinik olarak hafif veya orta dereceli vakalar olarak sınıflandırılmış;çalışmaya katılmayı kabul etti.Hariç tutma kriterleri: bilişsel bozukluk veya akıl veya akıl hastalığı;ciddi görsel, işitsel veya dil bozukluğu.
COVID-19 izolasyon düzenlemeleri göz önünde bulundurularak anket elektronik anket şeklinde gerçekleştirilmiş ve anketin geçerliliğini artırmak için mantıksal doğrulama kurulmuştur.Bu çalışmada, mobil sığınma hastanesine başvuran COVID-19 hastalarının yerinde anketi yapıldı ve araştırmacılar hastaları dahil etme ve hariç tutma kriterlerine göre sıkı bir şekilde taradı.Araştırmacılar hastalara anketi birleşik bir dilde doldurmaları talimatını veriyor.Hastalar QR kodunu okutarak anketi anonim olarak doldururlar.
Kendi kendine tasarlanan genel bilgi anketi, cinsiyet, yaş, medeni durum, çocuk sayısı, ikamet yeri, eğitim düzeyi, çalışma durumu ve aylık aile gelirinin yanı sıra COVID-19'un başlangıcından bu yana geçen süre ve akrabaları içerir. ve enfekte olan arkadaşlar.
Hastalık Belirsizliği Ölçeği ilk olarak 1981'de Profesör Mishel tarafından formüle edildi ve Ye Zengjie'nin ekibi tarafından MUIS'in Çince versiyonunu oluşturmak için revize edildi (Ye ve diğerleri, 2018).Belirsizliğin üç boyutunu ve toplam 20 maddeyi içerir: belirsizlik (8 madde).), netlik eksikliği (7 madde) ve öngörülemezlik (5 madde), bunların 4'ü ters puanlanan maddelerdir.Bu maddeler, 1=kesinlikle katılmıyorum, 5=kesinlikle katılıyorum ve toplam puan aralığı 20-100 olan 5'li Likert ölçeği kullanılarak puanlanır;puan ne kadar yüksekse belirsizlik o kadar fazladır.Skor üç seviyeye ayrılır: düşük (20-46,6), orta (46,7-73,3) ve yüksek (73,3-100).Çin MUIS'inin Cronbach α'sı 0,825'tir ve Cronbach's α her bir boyut için 0,807-0,864'tür.
Katılımcılar çalışmanın amacı hakkında bilgilendirildi ve katılımcıları alırken bilgilendirilmiş onam alındı.Daha sonra gönüllü olarak anketleri çevrimiçi olarak doldurmaya ve göndermeye başladılar.
Bir veritabanı oluşturmak ve analiz için verileri içe aktarmak için SPSS 16.0'ı kullanın.Sayım verileri yüzde olarak ifade edilir ve ki-kare testi ile analiz edilir;normal dağılıma uyan ölçüm verileri ortalama ± standart sapma olarak ifade edilmiş olup, COVID-19 hastasının durumunun belirsizliğini etkileyen faktörleri çoklu adım adım regresyon kullanarak analiz etmek için t testi kullanılmaktadır.p <.05 olduğunda, fark istatistiksel olarak anlamlıdır.
Bu çalışmada toplam 114 anket dağıtıldı ve etkin geri kazanım oranı %100 idi.114 hastanın 51'i erkek, 63'ü kadındı;45.11 ± 11.43 yaşındaydılar.COVID-19'un başlangıcından bu yana geçen ortalama gün sayısı 27,69 ± 10,31 gündü.Hastaların çoğu evli, toplam 93 olgu (%81,7) idi.Bunların arasında eşe %28,1, çocuklara %12,3, ebeveynlere %28,1 ve arkadaşlara %39,5 oranında COVID-19 teşhisi kondu.COVID-19 hastalarının %75,4'ü hastalığın en çok aile üyelerini etkileyeceğinden endişe duyuyor;Hastaların %70,2'si hastalığın sonuçlarından endişe duymakta;Hastaların %54,4'ü durumlarının kötüleşeceğinden ve normal yaşamlarını etkileyeceğinden endişe duyuyor;Hastaların %32,5'i hastalığın kendilerini etkileyeceğinden endişe duyuyor Çalışıyor;Hastaların %21,2'si hastalığın ailelerinin ekonomik güvenliğini etkileyeceğinden endişe duymaktadır.
COVID-19 hastalarının toplam MUIS skorunun 52,2 ± 12,5 olması hastalık belirsizliğinin orta düzeyde olduğunu göstermektedir (Tablo 1).Hastanın hastalık belirsizliği maddelerinin puanlarını sıraladık ve en yüksek puana sahip maddenin “Hastalığımın (tedavimin) ne kadar süreceğini tahmin edemiyorum” olduğunu gördük (Tablo 2).
Katılımcıların genel demografik verileri, COVID-19 hastalarının hastalık belirsizliğini karşılaştırmak için gruplandırma değişkeni olarak kullanıldı.Sonuçlar, cinsiyet, ailenin aylık geliri ve başlama zamanının (t = -3.130, 2.276, -2.162, p <.05) istatistiksel olarak anlamlı olduğunu gösterdi (Tablo 3).
MUIS toplam puanı bağımlı değişken olarak, tek değişkenli analizde istatistiksel olarak anlamlı olan üç faktör (cinsiyet, ailenin aylık geliri, başlangıç zamanı) ve bağımsız değişkenler olarak korelasyon analizi kullanılarak çoklu aşamalı regresyon analizi yapılmıştır.Son olarak regresyon denklemine giren değişkenler, bağımlı değişkenleri etkileyen üç ana faktör olan cinsiyet, ailenin aylık geliri ve COVID-19'un başlama zamanıdır (Tablo 4).
Bu çalışmanın sonuçları, COVID-19 hastaları için MUIS toplam puanının 52,2±12,5 olduğunu ve hastalık belirsizliğinin orta düzeyde olduğunu göstermektedir ki bu, KOAH, doğuştan kalp gibi farklı hastalıkların hastalık belirsizliği araştırması ile tutarlıdır. hastalık ve kan hastalığı.Basınçlı diyaliz, yurt içinde ve yurt dışında nedeni bilinmeyen ateş (Hoth ve diğerleri, 2015; Li ve diğerleri, 2018; Lyu ve diğerleri, 2019; Moreland ve Santacroce, 2018; Yang ve diğerleri, 2015).Mishel'in hastalık belirsizliği teorisine (Mishel, 2018; Zhang, 2017) dayanarak, COVID-19 olaylarının aşinalık ve tutarlılığı düşük seviyededir, çünkü yeni, bilinmeyen ve yüksek derecede bulaşıcı bir hastalıktır. yüksek düzeyde bir hastalık.Ancak, anketin sonuçları beklenen sonuçları göstermedi.Olası nedenler şunlardır: (a) Semptomların yoğunluğu, hastalık belirsizliğinin ana faktörüdür (Mishel ve ark., 2018).Gezici sığınma hastanelerinin kabul kriterlerine göre tüm hastalar hafif hastadır.Bu nedenle, hastalık belirsizliği puanı yüksek bir düzeye ulaşmamıştır;(b) sosyal destek, hastalık belirsizlik seviyesinin ana belirleyicisidir.COVID-19'a karşı ulusal mücadelenin desteğiyle, hastalar teşhis konulduktan sonra kısa sürede mobil sığınma hastanelerine kabul edilebilmekte ve ülke genelindeki tüm il ve şehirlerden sağlık ekipleri tarafından profesyonel tedavi alabilmektedir.Ayrıca tedavi masrafları devlet tarafından karşılanmakta, böylece hastaların hiçbir endişesi kalmamakta ve bu hastaların durumlarının belirsizliği bir ölçüde azaltılmakta;(C).Mobil barınak hastanesi, hafif semptomları olan çok sayıda COVID-19 hastasını topladı.Aralarındaki fikir alışverişi, hastalığın üstesinden gelme konusundaki güvenlerini güçlendirdi.Aktif atmosfer, hastaların izolasyonun neden olduğu korku, kaygı, depresyon ve diğer olumsuz duygulardan kaçınmasına yardımcı olur ve hastanın hastalıkla ilgili belirsizliğini bir ölçüde azaltır (Parker ve ark., 2016; Zhang ve ark., 2018).
En yüksek puana sahip madde 3,52±1,09 ile “Hastalığımın (tedavimin) ne kadar süreceğini tahmin edemiyorum” maddesidir.Bir yandan, COVID-19 yepyeni bir bulaşıcı hastalık olduğu için hastalar bu konuda neredeyse hiçbir şey bilmiyor;diğer yandan hastalığın seyri uzundur.Bu çalışmada, toplam yanıt veren sayısının %60,53'ünü oluşturan 69 vakanın başlangıcı 28 günden fazladır.114 hastanın gezici sığınma hastanesinde ortalama kalış süresi (13,07±5,84) gündü.Bunların arasında 39 kişi, toplamın %34,21'ini oluşturan 2 haftadan fazla (14 günden fazla) kaldı.Bu nedenle hasta maddeye daha yüksek puan vermiştir.
İkinci sırada yer alan “Hastalığımın iyi mi kötü mü olduğundan emin değilim” maddesinin puanı 3,20 ± 1,21'dir.COVID-19 yeni, bilinmeyen ve oldukça bulaşıcı bir hastalıktır.Bu hastalığın oluşumu, gelişimi ve tedavisi halen araştırma aşamasındadır.Hastanın nasıl gelişeceğinden ve nasıl tedavi edeceğinden emin olmaması maddeden daha yüksek puan almasına neden olabilir.
Üçüncü sıradaki “Cevapsız çok sorum var” 3.04±1.23 puan aldı.Bilinmeyen hastalıklar karşısında, sağlık personeli sürekli olarak hastalıkları ve teşhis ve tedavi planlarını anlamalarını araştırıyor ve optimize ediyor.Bu nedenle, hastalar tarafından sorulan bazı hastalıkla ilgili sorular tam olarak yanıtlanmamış olabilir.Gezici sığınma hastanelerinde sağlık personeli oranı genellikle 6:1 oranında tutulduğu ve dört vardiya sistemi uygulandığı için her sağlık personelinin çok sayıda hastayla ilgilenmesi gerekmektedir.Ayrıca koruyucu kıyafet giyen sağlık personeli ile iletişim sürecinde belli bir oranda bilgi zayıflaması yaşanabilmektedir.Hastaya mümkün olduğunca hastalık tedavisi ile ilgili talimat ve açıklamalar sağlanmış olsa da, kişiye özel bazı sorular tam olarak yanıtlanamayabilir.
Bu küresel sağlık krizinin başlangıcında, sağlık çalışanları, toplum çalışanları ve genel nüfus tarafından alınan COVID-19 bilgileri arasında farklılıklar vardı.Sağlık personeli ve toplum çalışanları, çeşitlendirilmiş eğitim kursları aracılığıyla salgın kontrolü konusunda daha yüksek düzeyde farkındalık ve bilgi edinebilir.Halk, hasta kaygısını ve hastalığını artıran tıbbi ekipman arzının azaltılmasıyla ilgili bilgiler gibi kitle iletişim araçları aracılığıyla COVID-19 hakkında birçok olumsuz bilgi gördü.Bu durum, güvenilir sağlık bilgilerinin kapsamının acilen artırılması gerektiğini göstermektedir çünkü yanıltıcı bilgiler sağlık kuruluşlarının salgınları kontrol etmesini engelleyebilir (Tran ve diğerleri, 2020).Sağlık bilgilerinden yüksek memnuniyet, daha düşük psikolojik etki, hastalık ve kaygı veya depresyon puanları ile önemli ölçüde ilişkilidir (Le, Dang, vb., 2020).
COVID-19 hastalarına yönelik güncel araştırmaların sonuçları, kadın hastaların erkek hastalardan daha yüksek düzeyde hastalık belirsizliğine sahip olduğunu göstermektedir.Mishel, teorinin temel değişkeni olarak, bireyin bilişsel yeteneğinin hastalıkla ilgili uyaranların algılanmasını etkileyeceğine dikkat çekti.Araştırmalar, erkeklerin ve kadınların bilişsel yeteneklerinde önemli farklılıklar olduğunu göstermiştir (Hyde, 2014).Kadınlar hissetme ve sezgisel düşünme konusunda daha iyiyken, erkekler rasyonel analiz düşüncesine daha yatkındır, bu da erkek hastaların uyaranları anlamalarını destekleyebilir ve böylece hastalık hakkındaki belirsizliklerini azaltabilir.Erkekler ve kadınlar ayrıca duyguların türü ve etkinliği bakımından da farklılık gösterir.Kadınlar duygusal ve kaçınmacı başa çıkma tarzlarını tercih ederken, erkekler olumsuz duygusal olaylarla başa çıkmak için problem çözme ve olumlu düşünme stratejilerini kullanma eğilimindedir (Schmitt ve ark., 2017).Bu aynı zamanda sağlık personelinin, hastalığın kendisinin belirsizliğini doğru bir şekilde değerlendirirken ve anlarken tarafsızlığı korumalarına yardımcı olmak için hastalara uygun şekilde rehberlik etmesi gerektiğini gösterir.
Aylık hane geliri 10.000 RMB'den fazla veya buna eşit olan hastaların MUIS puanı önemli ölçüde daha düşüktür.Bu bulgu, düşük aylık hane gelirinin hastaların hastalık belirsizliği için pozitif bir yordayıcı olduğunu ortaya koyan diğer çalışmalarla (Li ve ark., 2019; Ni ve ark., 2018) tutarlıdır.Bu spekülasyonun arkasındaki sebep, daha düşük aile gelirine sahip hastaların nispeten daha az sosyal kaynağa ve hastalık bilgisi elde etmek için daha az kanala sahip olmalarıdır.İstikrarsız iş ve ekonomik gelir nedeniyle, genellikle daha ağır bir aile yüküne sahiptirler.Bu nedenle, bilinmeyen ve ciddi bir hastalık ile karşı karşıya kaldıklarında, bu hasta grubu daha fazla şüphe ve endişe içindedir ve bu nedenle yüksek derecede hastalık belirsizliği gösterir.
Hastalık ne kadar uzun sürerse hastanın belirsizlik duygusu o kadar azalır (Mishel, 2018).Araştırma sonuçları bunu kanıtlıyor (Tian ve ark., 2014), kronik hastalık teşhisi, tedavisi ve hastaneye yatıştaki artışın hastaların Hastalıkla ilgili olayları tanımasına ve aşina olmasına yardımcı olduğunu iddia ediyor.Ancak, bu anketin sonuçları bunun tam tersini gösteriyor.Spesifik olarak, COVID-19'un başlangıcından bu yana 28 gün veya daha fazla zaman geçen vakaların hastalık belirsizliği, Li'nin (Li ve ark., 2018) ateşi bilinmeyen hastalarla yaptığı çalışmayla uyumlu olarak önemli ölçüde artmıştır.Sonuç, nedenle tutarlıdır.Kronik hastalıkların oluşumu, gelişimi ve tedavisi nispeten açıktır.Yeni ve beklenmedik bir bulaşıcı hastalık olarak COVID-19 hala araştırılmaktadır.Hastalığı tedavi etmenin yolu, bazı ani acil durumların meydana geldiği bilinmeyen sularda yelken açmaktır.Enfeksiyon döneminde hastaneden taburcu olduktan sonra nüks eden hastalar gibi olaylar.Hastalığın tanı, tedavi ve bilimsel olarak anlaşılmasındaki belirsizlik nedeniyle, COVID-19'un başlangıcı uzun sürse de, COVID-19 hastaları hastalığın gelişim trendi ve tedavisi konusunda hala belirsizdir.Belirsizlik karşısında, COVID-19'un başlangıcı ne kadar uzun olursa, hasta hastalığın tedavi etkisi konusunda o kadar endişeli olacaktır, hastanın hastalığın özellikleri hakkındaki belirsizliği o kadar güçlü ve hastalığın belirsizliği o kadar yüksek olacaktır. .
Sonuçlar, yukarıdaki özelliklere sahip hastaların hastalık merkezli olması gerektiğini ve hastalığa müdahalenin amacının hastalığı azaltmak için bir yönetim yöntemi bulmak olduğunu göstermektedir.Sağlık eğitimi, bilgi desteği, davranış terapisi ve bilişsel davranış terapisini (CBT) içerir.COVID-19 hastaları için davranış terapisi, günlük aktivitelerin programını değiştirerek kaygıyla savaşmak ve depresif dönemleri önlemek için gevşeme tekniklerini kullanmalarına yardımcı olabilir.TCMB, kaçınma, yüzleşme ve kendini suçlama gibi uyumsuz başa çıkma davranışlarını hafifletebilir.Stresi yönetme becerilerini geliştirin (Ho ve diğerleri, 2020).İnternet Bilişsel Davranış Terapisi (I-CBT) müdahaleleri, enfekte olmuş ve tecrit servislerinde bakım gören hastaların yanı sıra evde izole edilmiş ve ruh sağlığı uzmanlarına erişimi olmayan hastalara fayda sağlayabilir (Ho ve diğerleri, 2020; Soh ve diğerleri). al., 2020; Zhang & Ho, 2017).
Mobil sığınma hastanelerindeki COVID-19 hastalarının MUIS skorları, orta derecede hastalık belirsizliği göstermektedir.Üç boyutta en yüksek puana sahip olan öngörülemezliktir.Hastalığın belirsizliğinin COVID-19'un başlangıcından bu yana geçen süre ile pozitif, hastanın aylık hane geliri ile negatif korelasyon gösterdiği bulundu.Erkekler kadınlardan daha düşük puan alır.Sağlık personeline kadın hastalara, aylık aile geliri düşük ve uzun hastalık seyrine sahip hastalara daha fazla dikkat etmelerini hatırlatmak, hastaların durumlarıyla ilgili belirsizliklerini azaltmak için aktif müdahale önlemleri almak, hastalara inançlarını güçlendirmeleri için rehberlik etmek, hastalıkla doğru bir şekilde yüzleşmek olumlu tutum, tedavi ile işbirliği yapma ve tedaviye uyumu artırma Cinsiyet.
Herhangi bir çalışma gibi, bu çalışmanın da bazı sınırlılıkları vardır.Bu çalışmada mobil sığınma hastanelerinde tedavi gören COVID-19 hastalarının hastalık belirsizliğini araştırmak için sadece kendi kendini derecelendirme ölçeği kullanılmıştır.Örneklerin temsil edilebilirliğini ve sonuçların evrenselliğini etkileyebilecek farklı bölgelerde (Wang, Chudzicka-Czupała, ve diğerleri, 2020) salgın önleme ve kontrol konusunda kültürel farklılıklar vardır.Diğer bir sorun ise, kesitsel çalışmanın doğası gereği, bu çalışmanın hastalık belirsizliğinin dinamik değişimleri ve bunun hastalar üzerindeki uzun vadeli etkileri hakkında daha ileri çalışmalar yapmamasıdır.Bir araştırma, 4 hafta sonrasında genel popülasyonda stres, kaygı ve depresyon düzeylerinde uzunlamasına önemli bir değişiklik olmadığını gösterdi (Wang, Chudzicka-Czupała ve diğerleri, 2020; Wang ve diğerleri, 2020b).Hastalığın farklı evrelerini ve bunun hastalar üzerindeki etkisini araştırmak için daha fazla boylamsal tasarıma ihtiyaç vardır.
Konsepte ve tasarıma veya veri toplamaya veya veri analizi ve yorumuna önemli katkılarda bulundu;DL, CL müsveddelerin hazırlanmasına veya önemli bilgi içeriğinin eleştirel olarak gözden geçirilmesine katıldı;DL, CL, DS sonunda çıkacak versiyonu onayladı.Her yazar çalışmaya tam olarak katılmalı ve içeriğin uygun kısmı için kamu sorumluluğunu üstlenmelidir;DL, CL, DS, işin herhangi bir bölümünün doğruluğu veya eksiksizliği ile ilgili konuların uygun şekilde araştırılmasını ve Çözümlenmesini sağlamak için işin tüm yönlerinden sorumlu olmayı kabul eder;DS
Parolanızı sıfırlama talimatları için lütfen e-postanızı kontrol edin.10 dakika içinde bir e-posta almazsanız, e-posta adresiniz kayıtlı olmayabilir ve yeni bir Wiley Online Library hesabı oluşturmanız gerekebilir.
Adres mevcut bir hesapla eşleşirse, kullanıcı adını alma talimatlarını içeren bir e-posta alacaksınız.
Gönderim zamanı: 16 Temmuz 2021